Açıklama şu şekilde:
“İşgal altında uzun yıllardır insanlık dışı uygulamara tabi tutulan Gazze halkının bir grubu, İsrail’e karşı ciddi reaksiyon hareketi yapmıştır. Bu harekette sivil halka zarar verildiği görülmüştür. Bu yöntemin hoş karşılanması gayet tabiiki mümkün değildir.
Ancak İsrail insanlık dışı tutumunu 1947 den bu tarafa kesintisiz devam ettirmektedir. Maalesef ne İslam dünyası ne de BM gibi yapılar bu süre içerisinde konuyu çözebilecek bir beceri gösterememiştir. Aynı şekilde Filistin siyasi yapıları da birlik ve bütünlük sağlayamamışlardır. Bu dağınıklıktan istifade eden İsrail şımarıklığını artırmış ve Filistin’in adeta her yerini işgal etmiştir. Bu işgal sürecinde sayılamayacak kadar çok insanı öldürmüş, sakat bırakmış ve insanlık dışı muameleye tabi tutmuştur.
7 Ekimde, uzun yılların birikmişliğinin bir sonucu olarak Hamas kendine göre bir yöntemle karşılık vermiştir. Bu yöntemin sivilleri hedef alan boyutu itibariyle kabul edilmesi mümkün değildir. Ancak hiç kimse bu eylemin karşılığının topyekün Gazze halkının, açlığa susuzluğa, karanlığa mahkum edilip, çıkış kapısının bombalanıp başlarına ateş yağdırılması olduğunu iddia edemez.
Maalesef demokrasi ve insan hakları bayraktarlığını yapan batı ülkeleri, sorunu çözmek yerine zalimlere yardımcı olmak için seferber olduklarını açıklamışlardır. BM’nin tüm kararlarına rağmen İsrail’e hiçbir yaptırım uygulamayan batı, bir operasyon sonrasında hemen harekete geçmiş ve iki yüzlülüğünü bir kez daha ortaya koymuştur.
Biz öncelikli olarak bu kadar kayıpla yetinilmesini, daha fazla drama sebebiyet verilmemesini ve bir an önce ateşkesin sağlanmasını talep ediyoruz. Ayrıca dünyada güç sahibi her yapının da adil bir davranış ortaya koyarak zulme engel olmasını istiyoruz. Tüm insanlık adına haykırıyoruz ki, çocuklarımıza bırakılacak miras yüzkızartıcı olmasın.
Batı, zalim olduğu halde ve devam eden bir mağduriyeti olmadığı halde İsrail’e yardmcı olmak için harekete geçmiştir. Bu yol yanlış bir yoldur. Esas olan hakakniyetli bir tutum takınmak ve sorunu çözmektir.
Zulme engel olmak hepimizin görevidir. Hiçbir gerekçe bu görevin önüne geçirilmemelidir. Hiçbir reel politik ya da maslahat böyle bir sorumluluğun mazereti sayılmamalıdır. Bir an önce harekatların durdurulması ve mağdur Gazze halkına yardımların ulaştırılması en önemli önceliktir.”